ŞEYHMUS KARAKUŞ İLE DOBRA, DOBRA…

DTSO’nun mevcut yönetim cephesi yapılacak olan başkanlık seçimiyle alakalı her şeyin prosedürlere uygun olduğun söylerken seçime girecek olan isimler oldukça tepkili. Tepki gösteren bir kesim ise borçlarını ödeme fırsatı bulmayan..

ŞEYHMUS KARAKUŞ İLE DOBRA, DOBRA…
Yayınlanma: Güncelleme:

DTSO’nun mevcut yönetim cephesi yapılacak olan başkanlık seçimiyle alakalı her şeyin prosedürlere uygun olduğun söylerken seçime girecek olan isimler oldukça tepkili. Tepki gösteren bir kesim ise borçlarını ödeme fırsatı bulmayan oda üyeleri.

İş dünyası ve yarışacak diğer adaylar DTSO seçimlerinin eşit şartlarda, demokratik bir ortama sahip olmadığını dikkat çekerek yok hükmünde saydıklarını deklere ediyorlar.

Tüm bu yaşanan tepkili seçim arifesinde çalışmalarına hız veren ve ansızın adaylığını açıklayarak yine iş dünyasında şaşkınlık yaratan Karakuş Gold Gurup Yönetim Kurulu Başkanı Şeyhmus Karakuş ciddi bir ivme yakaladığı inancında. DTSO’nun mevcut yönetiminin tek başlarına seçileceğinden çok emin olmalarına karşın kendi adaylığını açıklaması ile birlikte ciddi eksen kayması ve taraflar arasında kaymaların olduğuna dikkat çekiyor.

Kendinden oldukça emin ve öz güvenli bir profil sergileyen Şeyhmus Karakuş ile merak edilenler üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

Soru / cevap şeklinde gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi zevkle okuyup, aydınlanacağınızıdan eminiz.

İŞTE O SÖYLEŞİ:   

 Ahmet BEŞENK: Öncelikle sizleri tanımak isteyenlere kendinizi tanıtırmısınız?

Şeyhmus KARAKUŞ: Doğma, büyüme bu toprakların bağrında var oldum ve tüm benliğimle var olmaya devam etmekteyim, devam da edeceğim. Diyarbakırlı olmaktan gurur duyan bir insan olarak 30 yılı aşkındır sağlık alanında yenilikçi akımlarımızla fark yaratıyor, bu sektöre canlılık katmaktayı. Bunun yanı sıra inşaat sektöründe de öncü kuruluşların başında yer almaktayız.

Ahmet BEŞENK:  Diyarbakır’dan doğan Karakuş markası büyüyerek Türkiye piyasasında ciddi anlamda ivme kazandı. Yatırımlarınızın büyük çoğunluğunu da Diyarbakır’da gerçekleştiriyorsunuz. Genelde şirketler bir müddet sonra çok daha fazla kar marjı etmek için farklı bölgelere açılırlar. Sizdeki profil nedir?

Şeyhmus KARAKUŞ: Gençlik dönemlerimizde yoksulluğu bu bölgede yaşadık. Malumunuz bu şehir bizi büyütüp bu seviyelere getirdi. Nankörlük yapmak olur mu? Üstelik geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan peygamberler şehri, bereketi ile nam salan bir şehirden bahsediyoruz ki bu memleket dururken başka yere gitmek bana göre değil. Misafirperverliğini peygamberlere yapmış bir şehir tabii bu bölgeden biz kazandık sıfırdan geldik. Neden bu bölge sorusu önemli, çünkü biz bu bölgede kazandık, bu bölgede geliştik, bu bölge bizi bu seviyeye ulaştırdı. Bizi biz yapan bu kadim kentin halkıdır. Bizde kendimize borç bildiğimiz için bütün yatırımlarımızı özellikle bu dünyanın incisi Diyarbakır’ımızda yapmak istiyoruz.

Ahmet BEŞENK: yatırımlarınızın arasında istihdama yönelik çalışmalar ağırlıklı.  Birazda istihdamlara yönelik konulara değinelim istiyorum.

Şeyhmus KARAKUŞ: Malumunuz bölgemizde yaşanan en önemli sıkıntıların başında işsizlik gelmekte. Tabi zamanında bu bölge gençlerimizin yaşadıkları zorlukları bizlerde zamanında yaşadık, bu bende empati duygusunu da geliştirdi. İşte tam da bu çerçeveden bakarak gençlerimize yönelik yatırımlarımızı Diyarbakır eksenli yapmaya gayret gösterdik, gösteriyoruz. Şimdiye değin 50-60 bin insanımız evine ekmeklerini yatırım alanlarımızdan, mekanlarımızdan kazandı ve kazanmaya da devam edecekler. Bunca insanımız ile çalışma şerefine nail olduk yetti mi! hayır kesinlikle yetmez. Çünkü biz bu halkın, gençlerin işe, istihdama kavuşmalarını istiyoruz.

Ahmet BEŞENK: İmkanlarınız oldukça geniş, ekonominiz oldukça yerinde, maddi ve manevi herhangi bir sıkıntınız yok, zamanınızı Dünyanın veya Türkiye’nin herhangi bir bölgesinde sevdikleriniz ile geçirmek yerine şimdilerde sorumluluğu çok daha ağır bir alana adım atma gayretindesiniz. Neden?

Şeyhmus KARAKUŞ: Söylediklerinizde haklısınız. Bir insanın ekonomik anlamda hiçbir ihtiyacı yoksa durduk yere ne diye ağır sorumluluklar altına kendini neden koyar diye sormak mantıklı ama birde cevabı var bunun. Bir hakikat var ki Diyarbakır her alanda çok zor, zor olduğu kadar önemli ve kıymetli bir şehir. Malumunuz ben buranın çocuğuyum, burada sıkıntılar yaşadım, boğuştum, mücadele ettim. Bunca mücadele ve uğraşı sonrası bu memleketi bırakıp gitmek olur mu! Buradayız ve tüm gücümüzle şehrimizin kalkınması için mücadele edeceğiz. Şu anda mevcutta sağlık ve inşaat sektöründeyiz ki binlerce insanımıza katkı sunmaya çalışıyoruz. Bu kentin kalkınması için elimizden gelen tüm gayreti sarf etmekte kararlıyız. Zira ne koltuk merakımız var ne de başkasının koltuğunda gözümüz yok. Ama bir gerçek var ki bölgemiz kan ağlıyor ve bu kan kaybı derin travmalar yaratıyor. Bu nedenle bir yerlerdeki kanamayı durdurmak için DTSO koltuğuna talip olduk. Oraya oturacak olana da halkımız karar verecektir. Diyarbakır ekonomik alt yapısı, yatırımları ve işlevsel bir Ticaret Odası ile neden gelişmesin ki… İnsanlar kendi çıkar ve menfaatleri için çalışır ise elbette ki pasifize olmuş bir kent haline döneriz. Oysaki DTSO ve benzer kuruluşlar insanların kendi menfaatleri için kullanılmaması gereken kurumlardır. Pandemi dönemi DTSO’nun esnaflara ne kadar mesafeli ve ulaşılmaz olduğunu bizatihi gördük. O dönem kimse ilgili yetkililerle görüşemedi, dertlerine derman bulamadı. İşletmeler sessiz sedasız kapılarını kapadı, işsizlik alabildiğince arttı. O zaman bu işin muhatabı olanlar neredeydi! O zaman ortada olmayanlar şimdi meydanlarda olma hakkına sahip olabilir mi?  

 

Ahmet BEŞENK: Yoğun taleplerden dolayı aday olduğunuzu belirtiyorsunuz. Peki, neler yapmayı planlıyorsunuz, neler eksik yapıldı da siz daha iyisini yapmaya talip oldunuz, sizi farklı kılacak olan ne olacak?

KARAKUŞ: Tabii ki bizde ticaret odasının bir üyesiyiz, hiç bir zaman için sıkıntılarımıza muhatap bulamadık. Yine Diyarbakır halkıda bu konuda yoğun anlamda sitem ediyor. Bizim Ticaret Odası ile ilgili projelerimiz var elbette. Bir defa işsizlik alanında ciddi ve kalıcı çözümler için köprü görevini hakkıyla yapmayı hedefliyorum. Bunca genç ve dinamik iş gücünü sokaklarda heba etmek bir defa akıl karı değildir. 2. Bir Üniversitemiz hala yok ki bunu gerçekleştirmek başlıca hedeflerim arasında. Sanayi alanında ciddi yatırımların oluşturulması için bir hareket halindeliğimiz olacaktır. İyi konuşanlar olmak yetmez, iyi icraatlar gerek diyerek her alanda tuttuğunu koparan bir profilimiz olacak. Tarım dahil tüm sektörleri ciddi anlamda dinleyen, çözüm odaklı eylemselliği kabullenen bir yapımız olacak.  Başta tüm birimlerin sorun çözücü ve üretken, sorumluluk bilincine sahip ekip arkadaşlarından oluşmasına gayret göstereceğiz ve herkes kendi alanında sorun üreten değil köklü çözümler getirenler olacaktır. Makamda oturan değil sürekli halkla içiçe olan, aylık periyodik toplantılar yaparak muhataplarından en direk sorunları dinleyip anında çözüm üreten bir mekanizma oluşturacağız. Kriz masaları kuracağız. Bu masalar aracılığı ile talep, öneri, problem ve sorunlara direkt ulaşacağız, tüm sorulara anında ve etkin yanıtlar vereceğiz. Elde ettiğimiz gelirler yine Diyarbakır halkına dönecek şekilde planlanacak ve halkın menfaatine yönelik kullanılacak.

Ahmet BEŞENK: Tabi anlattıklarınız olması gerek ideal eylemler. Bu çerçeveden bakıldığında sorulması gereken diğer soru ise arkanızda herhangi bir siyasi yapı var mıdır?

Şeyhmus KARAKUŞ: Ticaret odalarının hiç bir zaman siyaset destekli olmaması gerektiğini belirterek bunun için uğraşanlardan biriyim. Bizim hiç bir siyasi partiyle ilişkimiz yoktur. Ticaret odaları siyasetle temsil edilecek yerler değildir. Biz ne siyasete malzeme oluruz, ne siyasetle işimiz olur, biz kimsenin adayı falan değiliz. Adaylık sürecinin startını verirken sadece bu halkın adayı, Diyarbakır halkının adayı, tüccarların, iş dünyasının, esnafların adayı olduk. Şahsımın arkasında duran siyaset başta olmak üzere hiçbir gurup yoktur. Ciddi bir araştırma ve ardından gelen yoğun talepler sonucu bu yola çıktık. Zira en çok ta adaylık talebi DTSO üyesi arkadaşlarımızdan geldi, en çok onlar dertli ve yüksek sesle haykırıyordu.  

Ahmet BEŞENG: DİSİDER’in üyesisiniz. üyesi olduğunuz derneğin yaklaşımı nedir?

Şeyhmus KARAKUŞ: Tabii bir üyeliğim var DİSİDER’de. DİSİDER bir aday çıkmadığı için bireysel olarak bu yola çıktım. BU çıkışın nedeni tamamen halkımızın ve iş dünyasının yoğun talebiydi.

Ahmet BEŞENK: DİSİDER bir aday çıkarmadı dediniz. Önümüzdeki süreçte  DİSİDER aday çıkarır ise  tepkiniz ne olur ?

Şeyhmus KARAKUŞ: Yine bağımsız, yine başka bir aday olarak devam ederim.

Ahmet BEŞENK: Birkaç gün öncesine kadar oldukça sessizliğin hakim olduğu bir seçim havası varken sizin adaylığınızı açıklamanızla birlikte ciddi bir hareketlenme başladı. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Şeyhmus KARAKUŞ: şöyle söyleyeyim, tabii ki aşağı yukarı 8-9 gün oldu bu açıklanalı, 2 Ekim’de seçimleri ilan ettiler. bu konuda bugüne kadar bir aday olmadığı için Ticaret Odası başkanı kendine kesin gözüyle bakıyordu ve bizde 4 gün önce ilan ettik, aday olacağımızı söyledik. kadar kesin gözüyle bakıyordu tek aday olduğu için bu konuda biz kırılmalar görmeye başladık. Edindiğimiz bilgiler zaten sıkıntılı olan gidişata karşın adaylık açıklamamız ile birlikte ciddi çatlakların oluştuğu yönünde. Hiçbir yatırımı olmayanların oda başkanlığı yapmamaları gerek. Çok ilginç bir ortam var. İşletmesi olmayanlar gurup başkanı ve oda başkanı oluyor. Bu yanlış bir uygulamadır. Hal böyle olurken iş dünyasına hakimiyetiniz yok ise haliyle kimseyi dinlemezsiniz, buda çatlaklara neden olur. Bir panik hali görüyorum şu anda. Biz ise gerçekliğimizle, yatırımlarımızla, deneyimlerimizle, maske takmadan şeklimizle, esnafımızın yanında durarak meydana çıktık.

AHMET BEŞENK: Adaylığınızı açıkladıktan sonra bir hareketliliğin olduğu aşikar. Önümüzdeki günlerde veya yakın zamanda bölgede hakim olduğunu düşünen siyasiler veya vekil profilleri herhangi bir adayı desteklediğini açıklarsa siz doğru bulur musunuz ?

Şeyhmus KARAKUŞ: Ben doğru bulmam, bunu Diyarbakır halkı da doğru bulmaz diye düşünüyorum. Çünkü ticaret odasının kesinlikle siyaset ile ilgili olmaması gerektiğini esnaflarımız, tüccarlarımız beyan etmektedir. Burası siyaset arenası değil, siyasi partilerle işimiz olmaz diye düşünüyorum.

Ahmet BEŞENK: Ticaret ve Sanayi Odası adayları birkaç gün önce kataloklarını yayınladı. Siz hazırlıklarınızı yapabildiniz mi?

Şeyhmus KARAKUŞ: Katalogların birkaç gün önce dağıtılmaya başlanması bile bu seçim sathının daha önceden planlandığının ve üstünlük sağlama girişiminin bir görselinin gözler önüne serilmesinin delili değil de nedir? Zaten planlı bir seçim olduğunu görüyoruz, bundan önceki yılları da biliyoruz. Hiçbir zaman 10 – 15 – 20 günde bir seçim kararı alınamaz,  biz mesela kendi adımıza katalog basmak istedik ama en az 1 ay süre gereklidir denildi. Bu bile yeşil listenin 3 – 5 ay öncesinden kendi hazırlığını yapmış olduğunu gösteriyor. Bu katalog başlı başına sessiz bir hazırlığın kanıtıdır ama biz bu planları bozduğumuza inanıyoruz. Biz halka güvenerek yola çıktık. Bu halk bize oyunu verecek inancındayım, bundan sonraki Ticaret Odasında daha iyi ve güzel şeyler göreceğimize eminim. Ben şu an ahlaklı bir seçim göremiyorum. Yine de biz ne olursa olsun elimizden geleni yapacağız. Zira, mevcut yönetime Diyarbakır’ın bir tepkisi var. İstedikleri kadar sessiz ve derinden gitsinler, bu insanların kararlarını değiştiremeyecekler. Biz bu işe film yaparak, entrika çevirerek çıkmadık. Kimseyi arkamıza alarak gitmedik, Onların karıştırdığı bir konu var, burada biz halkımızı arkamıza aldık, kimse Diyarbakır’ın sahibi değil. Bu şehrin sahibi 2 milyon insandır, esnaflarımızdır, tüccarlarımdır. İş adamlarımızın toplamda 7 Bin 100 oyları var, gidişatı bunlarla belirlenecektir.

Ahmet BEŞENK: İki gün içinde borcunu kapatmayanların oy kullanamayacağı belirtilerek 2 gün sonra listelere alınmadılar. Bu esnaflarımız da tepkili. Sizce listeye alınmamaları doğru mu?

Şeyhmus KARAKUŞ: Pandemiden çıkmış, ekonomik kriz ile boğuşan, kapatmamak için gayret sarf eden ama borcu olduğu için temsiliyet hakkı, seçme seçilme hakkının elinden alınması pir panik halidir modudur, alel acele alınmış korku dolu bir hareketin ürünüdür. Çünkü bu güne kadar seçimlerde hep gördük, şirketler borçlarını son gün çok önceden belirlenirdi, hazırlıklar yapılırdı ve şirketler song ün bile olsa hazırlık süresi verilerek borçlarını öder, seçimlere katılırdı. Şimdiki durumda ise oldu bittiye getirilen seçim tarihine ek birde aniden insanlara borçlarını ödemeleri beyan edildi, ödeyemeyenler, haberi olmayanlar ki çoğunun haberi yoktu çoğu insanın haberi olmadı. Entrikalarla bir seçim yürütülemez, ahlaka uygun değil. Bu konuya ahlaki yönden kesinlikle olumlu bakmıyoruz. Bu bir insan haklarına direkt müdahaledir.

Ahmet BEŞENK: Son olarak bir mesajınız var mı ?

Şeyhmus KARAKUŞ: 10 – 15 günlük bir seçim süreci kaldı, 3 başkan adayı var, bu konuda halk beni de tanıyor, şahsımı da biliyor, mevcut başkanı da biliyoruz. PHer şey apaçık, gün gibi ortada, halk bunu da biliyor. Halkın doğru insanın yanında duracağına inanıyorum. İnşallah Ticaret Odasını hep birlikte düzelteceğiz. 2 milyon insandan bahsediyoruz, artık yatırımların başlaması gerekiyor. Ticaret Odası bu konuda artık öncülüğünü göstermesi gerekiyor. Hangi başkan olursa olsun bunu bir an önce Diyarbakır’a yapmalı diye düşünüyorum. Biz bu yola ALLAH’a inanarak çıktık, esnaflarımıza, tüccarlarımıza inanarak, 2 milyon insana inanarak çıktık, küçüğünden büyüğüne bütün esnafların samimiyetine inanıyoruz, güzel şeyler olacağını düşünüyoruz. Yapacağımız şeyleri inşallah hep birlikte göreceğiz.

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.