SİYASET ve ŞEHİR PARTİSİ

Dostlar, arada bir rahat durmaz. Sevdiklerinden yol gösterici olurlar. Hiç bir yemekte yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmese de kimi tekliflere kapalı olma mecburiyeti söz konusu. Ne yaparsak yapalım, bir yerlere yaranmak..

SİYASET ve ŞEHİR PARTİSİ
Yayınlanma: Güncelleme:

Dostlar, arada bir rahat durmaz.

Sevdiklerinden yol gösterici olurlar.

Hiç bir yemekte yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmese de kimi tekliflere kapalı olma mecburiyeti söz konusu.

Ne yaparsak yapalım, bir yerlere yaranmak bizim kârımız olmadı, olması mümkün değil.

****

Sabah sabah bir mesaj, hayırlı cumalar ile başlar.

Takvim, pazar gününü gösterir.

Kopyala ve yapıştır tekniği.

****

“Ramazan Bayramınızı en içten duygularla kutlar, bayramın size ve sevenlerinize, dünyaya barış ve mutluluk getirmesini dilerim.”

Aynen böyle bir mesaj.

Fotoğrafta bir de bir koç, en âlasından.

Garibim, Ramazan ile Kurban Bayramı’nı harmanlamış…

Samimî bu arkadaş, hazır bayram mesajı ararsa, sanal âlemde, olacağı budur.

****

19 Mayıs Resmî kutlamalarında, ” Gençler, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun!..” diyen siyasetçiden bahsedilmişti, bir dost sohbette.

****

Adana’da garibim pamuk yetiştiriciliğinde bulunan vatandaşla görüşünce ” Biz, burada fındık işçilerini mağdur etmeyeceğiz.” demesi gibi bir durum…

****

Bir Universıty’deyiz…

Tebliğe bildiri demeye ifrit olurum da ses çıkarmam.

Sempozyumda sunumu yaptım.

Konu bir Musıkî San’atkârı ve Hemşehrisi Şairin Şiiri.

San’atkârın sesinden plâğını dinlettim, Şairin şiirini başkasının seslendirmesiyle verdim.

Sağ olsun, slaytı bizim çocuk hazırlamıştı.

Salon alkıştan kırılıyor.

Rahat şekilde konuşuyorum.

On beş dakikalık hakkımı on üç dakika ile sınırladım.

Salonda oturanları sayınca iki elin parmağını biraz geçkin seyirci- dinleyici. Buna tebliğini sunacaklar dahil.

İlk kez tebliğde bir plâk dinleyen ve bu yeniliği keşf eden bir genç, çıkışta yanıma geldi.

Kulağında küpe, boynunda metalik zencir olması möhim değil:

– Üstadım, bana plâği hediye etmeniz mümkün mü? Babam, bu sese oldukça müptela.

San’atkârın ismini söyleyince, plâklarının iş yerinde olduğunu belirttim.

Ses kayıtlarını verebileceğimi ifade ettim.

– Hocam, ben muzik alanında yüksek lisans yapıyorum. Yaş Destanı ve Otuz Beş Yaş Şiiri arasında çok güzel tespitleriniz var.

Kendisine iki eserin isminde ” YAŞ” ifadesinin insan ömrünü, hayatı anlattığını söyleyemedim.

Eskiden yaş yetmiş ile sınırlı bunama belirtileri, şimdi yirmilere inmiş.

****

” İki anahtar sahibi” ifadesini canlı biçimde kulağımız ile işitip, söyleyeni gözümüzle görmüş insanız.

****

Netekim, biz university one sınıfında iken, fakülteden alınıp zatın şubat soğuğunda şehri teşrifinde hava alanından gelip protokol caddesinde iki saat konuşlandırılan öğrencilerindeniz.

Aynen Selamsız Bandosu filmi …

Şener Şen’in bu performansının çok üstünde efor sarf eden cüppeli dekanımız, sonrasında bize mükafaat olarak öğle yemeğinde yarım piliç çıkarmıştı.

Diğer günlerde tavuğun derisi ile gerisinden ibaret etli ziyafet, bu gün gerçeğe dönerken, hepimiz aldığımız ve parasını verdiğimiz yemeği çöpe dökmüştük.

Garibim Dekan, belki Fakülteye gelip, öğrencilerle yemek yeneceğini sanmış. Bu kıyak bunun için imiş.

Kim akıll vermiş ise, netekim, paşa okulumuzu şereflendirmedi.

****

Yine sempozyum.

Tebliğimiz, bir fikir adamı ve eseri konulu.

Mısır’da yapılacak olan sempozyum, altın üstü haîn biçimde devirip, katliamlara başlayınca iptal olmuştu.

Cebimizde yeşil pasaportumuz işlevsiz bırakılmış.

Sempozyum, İstanbul’da bir unıversıty’de.

Son konuşmacılardan biriyim.

Dinleyici sadece katılımcılar.

Ne öğrenci var ne dışardan dinleyici.

****

Söze besmele ile başladım.

Merhûmun ruhuna bir Fatiha niyaz ettik.

Dört- beş dakika konuştuk.

Çıkışta bize hangi İlahiyat Fakültesinden olduğumuz sual edildi.

Bir vakıf unıversıty…

Gölgeler adlı eseri ile anılacak kimse Mehmed Âkif..

Eserin kaleme alındığı yer, canını kurtarmak için kaçtığı Mısır.

Adama kalkıp şapka hikayesini anlatmanın ne gereği var?

Şiirlerinde sanat- manat ilişkileri, falan ve filan…

Yahu, ekmek bulamayan, aç ve perîşan istiklâl Marşı Şâiri söz konusu.

Gel, bülbül dilli akademisyenciğe anlat.

Baytar imiş.

Ziya Gökalp da aynı okulda baytar.

İkisi de vefat etmiş.

Ölülerin ardından onları incitecek laflar bizim kârımız değil.

Her ikisinin kabrini de İstanbul’da ziyarette bulundum.

Biri el üstünde biri tu kaka!..

Dünya böyle böyle işte!..

****

Edebiyatı iyi biliriz ve düşünce ile sanatı.

Bu ŞEHİR ARAŞTIRMALARI MERKEZİ bizden çok ömür çaldı, kabulleniyorum.

Siyasete mi, girmeli?

Destek, finansman, projeler, falan- filan…

****

Dostlar!..

Yarın, böyle bir teşebbüsümüz olursa kınamayın.

Yine doğrudan yana olacağız.

Kimsenin yanlışları bizi bağlamaz.

****

Emin olunuz ki gönlümde “Şehir Partisi ” var.

Tek başına da parti kurulmaz ki!..

Bunu biliyorum…

Siyasete adım atıyoruz, yazılarımızla.

Lütfen, bizi kınamayınız.

Yolumuz belli, çizgimiz belli.

Şehre hizmet edenlere hurmetkâriz..

****

Pazar gününüz, huzur içinde geçsin, Efendim…

MEHMET ALİ ABAKAY

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.