NE OLACAK BU İŞÇİLERİN HALLARI? (Köşe Yazısı)

Arada bir, Özgür Özel’e atılan yumruk kadar değeri olmasa da her gün hayatın sillesini yiyen ve BAZI haber bültenlerinde ve sosyal medya hesaplarında çok çok cılız bir ses ile “Belediyelerden şu kadar işçi şu maddelerden çıkartıldı” yönünde açıklamaların yayınlanması ile birlikte Diyarbakır’da toplamda 873 işçi 22. 48. 49. Ve daha nice uydurma kodlarla işlerinden, aşlarından resmen atıldılar, sille üstüne sille, yumruk üstüne yumruk, darbe üstüne darbeye maruz kaldılar ama bir türlü gündem olmadılar.

İşten atılma kodlarının tümü adeta kin ve nefret kokuyordu, zira hepsi işsizlik maaşı dahi alamayacakları SGK kodları ile işten atılmıştılar. 873 birey direkt, dolaylı olarak ta 3 Bine yakın kişi bir anda ekmeğe muhtaç hale getirilmişlerdi ve nedeni Ak Parti veya Kayyum döneminde işe alınmalarıydı. Yapılan eylem baştan sona mantıksız, mesnetsiz, kin ve nefret kokmakta ki bunun vebali ağırdır.

Bu insanlar işe dönüş için mahkeme aça dursun öncelikle kendilerini aklamaları gereken ana konuları 22. Madde adı verilen, neyi idüğü belli olmayan ve adeta canım istedi attım kodu gibi algılanan SGK maddesini aşmak zorundalar. Bu maddeyi aştıktan sonra önce bir işsizlik maaşına başvurup aç kalmamak için gelir elde edecekler ve sonrasında mahkemeler mahkemeleri takip edecek ve büyük çoğunluğu işe geri dönüş kazanacaklar. Tabi işveren canım istedi attım maddesine karşılık yine canım isterse alırım edalarında olacak. İşe geri almaz ise bu kez tazminat hükümleri devreye girecek yine canım isterse veririm modu hasıl olacak. Böylece CANIM İSTERSE havasıyla in anların geleceği kararacak, çocuklarının eğitim hayatları altüst olacak, bir kısmı şiddetli geçimsizlikten ayrılacak, kimileri de cinnet geçirecek ve bunların tek müsebbibi de CANIM İSTEDİ ATTIM mantığını güden adeta kan davalılar gibi davrananlar olmuş olacak.

Bu mağduriyetlerin giderilmesi çok zor değil aslında, hepi, topu bu olayı Cumhurbaşkanına iletecek birinin olması yetiyor, umarız böyle biri çıkar da bu felakete doğru giden ailelerin sorununa ışık tutar.

Bu minvalde Pazartesi günü yani dün Hak iş sendikası ile Ak Parti il Başkanlığı ortaklığıyla bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantı sırasında Hak iş sendikası yetkilisi adeta kendi reklamlarını yaparken Ak Parti il başkanı Ömer İler anlamlı ve umut verici seslenişte bulundu. Yapıcı ve akıcı konuşması ile DEM parti yetkililerine seslenen Ömer İler, bir daha kurulan çadır bölgesine geldiklerine farklı geleceklerinin mesajını da iletti ve dip not düştü: “Bu olayı Çalışma bakanına ve ulaşabilersem sayın Cumhurbaşkanımıza bizatihi ileteceğim” dedi. Umalım ve dileyelim ki bu iş birilerinin kan kusan cümlelerinin yerine ılımlı bir biçimde insanların lehine sonuçlanır.

Bir taraftan Tasarruf tedbirleri veya başka keyfi nedenlerle İŞÇİ KIYIMI zulme ve zalimliğe evrilirken öbür taraftan da YENİ AKİT gazetesinin yayınladığı ve adeta bir suç örgütü çetesi kavlinde hareket eden yapı söz konusu. Bir taraftan 22 madde garabeti ile işsizlik maaşı almaları bile hazmedilemeyen işçilerin geleceği karartılırken öbür taraftan çok sayıda işçi alınması nasıl bir ruh hali sayılmalı bilemedim. Sırf bir siyasi görüşleri olduğu için işten atılan yüzlerce kşiye karşın sendika, dernek, siyasi bağlantısı olan BAZI TORPİLLİLERİN işlerine devam startı bu mevzunun nasıl bir organizenin ürünü olması ise manidar. Yani Partili görünen bir çok kimliğin aslında subniminal ortaklığı da artık ayan olmuş durumda. Bu mevzu sadece işten çıkartılan işçilerin mevzusu değil artık Ak Parti içinde nemalanan, onların döneminde işe giren ve aleyhinde konuştukları Dem parti ile nasıl iş tuttuklarının da bir ispatıdır. Devir Aslanla avlanan, Tilkiyle yas tutanların devri olmuş…