Bunlardan biri de Yunus Peygamber’in Diyarbakır’a gelişi hikâyesidir. Âdeta ev yok imiş gibi, Peygamber bir mağarada yedi sene bekletilir. Dönemin şehir hükümdarına şehir kalesinin çizimini yaptırır ve kale, bu şekilde..
Bunlardan biri de Yunus Peygamber’in Diyarbakır’a gelişi hikâyesidir.
Âdeta ev yok imiş gibi, Peygamber bir mağarada yedi sene bekletilir.
Dönemin şehir hükümdarına şehir kalesinin çizimini yaptırır ve kale, bu şekilde hayat bulur.
Yunus Balığı karnında Dicle’nin ters akıntısına karşı binlerce kilometre yol mu aldı?
Ay ve haftaları bulan sürede yaya mı geldi?
Peygamberdir, kavmi ile anlaşamamış, kendisine tabiî insan bulamamış.
Şehre gelmiş olabilir.
Kur’an-ı Kerim’de Yunus Peygamber hakkında sûre okunabilir, doğruyu bilmek için.
Akl-ı evvel birinin astığı ” Ogeda” levhası halen durur mu, bilmiyoruz, Camiî civarında?
Fatih Paşa Camiî, olaylar sonrası “Kurşunlu Camiî” olarak daha çok bilinir.
Bu Camiî alanına mukaddeslik, ithaf eden edene.
Yahu, bu kadarı da olur mu?
Her yer Cenab- ı Hakk’ın toprağı.
Gel, işin çık içinden!..
****
Tebriz Fatihi Özdemiroğlu Osman, vasiyeti gereğince Tebriz’de vefat edince buraya defn edilir.
Bir iki kitapta burada defn edilenler geçer.
Büyük ihtimalle “Yunus Peygamber Kabri” olarak sanal ortamda paylaşımlarda yer alan kare, dönemin şehre hâkim bir beyine, hükümdarına aittir.
Bu Arap da olabilir Türk de Kürd de…
****
Bu son dönemde bir mezar furyası başladı.
Bu gariplik aldı, başını gidiyor.
Biz de biliyoruz, bir kaç şahsın mezar yerini.
Gazetelerde ve ajanslarda iri puntolu manşetler…
Yunus Peygamberin doğduğu ve yaşadığı yer belli.
Kavmî belli.
Diyarbakır’da bu tarz mimarî Eğil’de görülür, şehir merkezinde mevcut.
Eğil’de ” Zunûn” adlı kabrin Yunus Peygamber’e ait olduğu rivayeti vardır.
” Diyarbekir Kalesi ” adını taşıyan ilk kitabı yazan Biz olduk.
Bu kalenin genişletilme tarihi belli.
Yunus Peygamber, Miladî dönemde yaşamamıştır.
Bir şehri yüceltmek adına, kalkıp peygamberleri bu işe alet etmek oldukça çirkin durum.
Haydi, varsın olsun, Yunus Peygamberin Kabri Diyarbakır’da bulunsun!..
Yunus Peygamber, kavmine ne söyledi?
Onları neye davet etti?
Bunları bir bilsen, mesele kalmaz.
****
Ah, Evliya sana söyleneni yazmışsın ya Seyahatnâme’nde, herkes dilediğince kendi tarafına yontuyor.
O esnada afyon yuttuğun için mi böyle yazdın?
Bilemiyoruz, elbette.
****
Bu şehir, turizmle kalkındırılmak isteniyor.
Bu şehirde yakın zamanda başka türbeler de bulunur.
Herkes bilsin ki Yunus Peygamber, bu şehre uğramış olsa dahi burada vefat etmemiştir.
Evliya Çelebî’yi iman etmiş olanları bilmeyiz.
Şehri sevenlere saygımız sonsuz.
Bu ortamda bilgilerin yanlışlarla harmanlandığı sanal mecra, maalesef !..
Okumadan, araştırmadan, kaynaklara bakmadan bu tür saçma paylaşımlar, her şehre sıçramış gibi.
Aman dikkât!..
Bu tür paylaşımları 13 kişiye göndermeniz istenebilir.
Gönderen kişinin zengin olduğu, dileğinin kabul olduğu belirtilebilir.
Gondermeyenlerin ve paylaşıma inanmayanların başlarına kazalar geldiği dile getirilebilir.
Siz, hazırlıklı olun.
****
Bu tür paylaşımları önemsemeyin…
Evliya Çelebî okunurken de biraz belirtilenleri muhakeme edin.
Her Sakallı “Dede” , her Çelebî ” Mevlûd Yazarı” sayılmamalı.
Bizimkinin adı kendiliğinden Evliya…
Kalkıp onlarca kaynak kitaptan notlar aktarmaya gerek duymadık.
Bilirsiniz, bu şekilde yazılar akademik olur.
Duyduk ki kimi akademik isimler de bu şakaya inanır, gibi.
Ateş olmayan yerden duman çıkar mı?
On güne varmaz, manşetlere taşınır, bu buluş.
Televizyonlar gün boyunca bu haberi verir.
el- İnsaf!..
Nice zamandır, uğramadığınız ceddinizin kabri başında bir duada bulunun.
Mezarlıklara gidip, ölümü hatırlayın.
Sonra turizm-murizm ne yaparsanız yapın.
Asla yanlış bilgi vermeyin.
Bakin ansiklopedilere ve birçok tarih kitaplarına…
Kararınızı verin!..
Mehmet Ali ABAKAY
