PAZAR YAZILARI

Bıçak, keskin olunca zürafa bile kesilir, deve dediğin nedir ki… Kabul olunup olunmayacağı, en büyük mesele. Kim kabul edecek, bu kurbanı? Faizin, ribanın karşısında olanın kredi ile işi ne ola?..

PAZAR YAZILARI
Yayınlanma: Güncelleme:

Bıçak, keskin olunca zürafa bile kesilir, deve dediğin nedir ki…

Kabul olunup olunmayacağı, en büyük mesele.

Kim kabul edecek, bu kurbanı?

Faizin, ribanın karşısında olanın kredi ile işi ne ola?

Muhabbete limon sıkmanın gereği yok, aslında. Dünkü konunun devamı idi, mevzuu.

**

Meraklısı çoktur, kitabın.

Bizde akıldan çok kitap var.

Kitaplar, genelde şehirlerle ilgili.

Zaten futbola meraklı biri, futbol haberleri biriktirir.

Müzikle uğraşan plâk, kaset, CD, DVD…

Kimi zat, koleksiyon meraklısı.

Tespihse onlarca çeşit.

İnanmazsınız, belki adam kibrit koleksiyonu yapıyor.

Bir başkası kartvizit.

İlginç gelmemeli.

Çay bardağı çeşidi biriktiren var.

Siz para ve pul koleksiyonunu geçin.

**

Çağrılı olduğumuz bir dost meclisi.

Konu kitaplara geldi, kim getirdiyse.

Vicdansızlıkla itham etti, bir dost.

Şükür, ahlâksızlıkla suçlanmadık.

-Bunca kitap, nasıl olur da kolilerde ve depolarda mahkûmîyet içinde?

Kendilerine kitapların halasına yönelik izahatta bulundum. Bu asabiyet için yaptığımız açıklama yeterli gelmemiş olacak…

  • Bu çağda bu iş, tebrik edilmeli!..
  • Yetkililer işe el atmalıdır…

Mübarekler, kendileri coşmuş biçimde, tutana aşk olsun:

  • Hazinedir, bu. Kapalı sandıkta kime ne fayda sağlar?
  • Biz, bir yer bulmalıyız.

Hatta buraya gelenlere bedava çay ve kahve ikrâmı gündeme geldi.

Sıra- masa, televizyon- bilgisayar, raf- vitrin…

Her şey tamam oldu, gibi.

Yarın bu iş olacakmış gibi.

Hayırlı olsunlar!..

Siyasî bir partinin toplantısında gibi.

Resmîyet tamam.

**

Kendilerine Ali Emirî Efendi’yi anlattım.

Yaşlılık dönemini ve sıkıntılarını dile getirdim.

Bu yerin bin metrekareden aşağı olmaması gerektiğini ifade ettim.

İçimizdeki iş adamlarından/ Insanlarından gelecek katkıyla bir apartmanın giriş katı ve bir üst dairesinin buna yeterli olduğunu söyledim.

Yer sağlandığında her şeyin mevcut olduğunu ifade ettim.

Hesaba ve kitaba girmeden hemen dökülmeler başladı.

Bu işin devlet yardımı olmadan olmayacağını ifade ettiler.

Ellerinin armut toplamadığını, dört kişinin katkısıyla yerin sağlanabileceğini belirttim.

Bir iş adamı, böyle bir yerle dairenin en az 1500.000 TL Tutacağını belirtti.

Adam başı 375.000 Tutuyormuş.

Kendilerine kitap bedelinin bunun birkaç kat tuttuğunu ifade edince çözüm gecikmedi:

  • Hocam, birazını satın, kendiniz alın. Mekân da sizin olur!..

Ne kadar teşekkür ettim, bilemezsiniz.

Bana akıl veren iş adamı mutluydu. Tereyağından kıl çeker gibi sıyrılmıştı, akçeli işten.

**

Onlar, kendi hususî araçlarına binerken, çay bahçesindeki hesabı ödeyip, otobüs durağına doğru yöneldim.

Devir hesap devri.

Kartımız indirimli.

**
İyi pazarlar Efendim!…

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.