Tabi herkes anladığı kadar kavradı ve ona göre kafasında bir değerlendirmede bulundu. Bunu gerçekte algılayan Ak Parti teşkilatının perverleri, gönüllüleri ve sevenleri bünyelerine empoze ederek yeni bir yol haritası belirlmeyerek..
Tabi herkes anladığı kadar kavradı ve ona göre kafasında bir değerlendirmede bulundu. Bunu gerçekte algılayan Ak Parti teşkilatının perverleri, gönüllüleri ve sevenleri bünyelerine empoze ederek yeni bir yol haritası belirlmeyerek o rotaya doğru yöneldi, tabi kadavra rolü oynayanlarda hala sözleri kavrama aşamasında, sonuçta anlayana sivri sinek saz misali.
Sayın Erdoğan kimseye tepeden bakılmamasını, herkesin ulaşılabilir olmasını ve daha birçok şeyi yükledi tümcelerine. Tabi bu eksende sadece ULAŞILIR olmaktan öte de mesaj verilmişti aslında. Yani vatandaş size ulaşsın ve sizde CİGARA PAKETİNE yazmayın, gerçekte sorunlarını, sıkıntılarını çözün demek istedi. Tabi ne kadar iyi anladığınızı göreceğiz, yazacağız yakında.
Yani özel hastanelere, hastanelerde kimseyi rehin tutmayın, devlet hastanelerine kimseye sahte rapor vermeyin, hatır, gönül üzerine insanlığınızdan ödün vermeyin, aklınızı ve ruhunuzu satışa çıkartmayın, kiraya vermeyin gibi hayatın tüm ana hatlarına, kılcallarına dokunan bir uyarı konuşması yapmıştı.
Peki Diyarbakır ekseninde bu uyarılar kimlere ve nasıl yapıldı yada nasıl alğılamaları gerekiyor! Dilerseniz biraz bunu irdeleyelim diye yazımı kaleme almak üzereyken internet haber sitemizin köşe yazarı arkadaşım Muhammed Beybur’un o mükemmel yazısını okudum ve cidden uyarı babındaki yazısına istinaden bu konuda birşeyler yazmaktan imtina ettim.
Bende küçük bir katkı sunarak lokalde yeni yönetimi tenzi ederek söylüyorum Diyarbakır İl ve ilçe teşkilatlarının yetkilileri, vekilleri, gelmişi ve geçmişi şu anki siyasal deformasyonun mimarları değil mi? Her geçen gün eriyip kararsızlar hanesine kayan oylar pervasızlığın bir neticesi değil mi ve dahası.
Eeeeee bunca sıkıntılı, sancılı süreç yaşanırken basit konular için Ankaraları arşınlayanların asıl derdi ne çok merak ediyorum.
Ama velakin Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın bu uyarıları durduk yere verdiğini hiç mi hiç sanmıyorum. Halka gelindiğinde 3 maymunu oynayan, kendilerine gelince ejderha kesilenlere okkalı birer mesajdı sanırım.
Hani biraz daha açık söyleyeyim AYIK OLUN, söylenenlerin ne kadar hayat bulduğunun takipçisiyiz. Her alanda ve her koşulda, o kafama göre takılırım devri bitti, her şeyin hesabı soruluyor artık.
Bu davanın içine sızmış öyle kriptolar var ki akıllara ziyan. Adeta don lastiği, bozuk fermuarlar gibiler, zararları bir tek kendilerine değil devasa davaların da köküne kibrit suyu sıkıyorlar. Don lastiğine dönen, bozuk fermuarların ayarsız tutumları ancak ve ancak kaybettirir. Kim olursa olsun insan odaklı düşünmez ve o eksende hareket etmez ise tükenmesi, o don lastiğinin kopması ve o vahim tablonun yaşanması kaçınılmazdır. Zaten faturanın zararları verilen ziyanın tespiti değil mi!
Ahmet BEŞENK
