SİYASET ve ŞEHİR

Birbirimizle hırlaşıp didinirken neyi paylaşamıyoruz?

Kumda oynayan çocuklar mıyız, deniz sahilinde?

Yaptığımız kumdan kalelere kurşun askerler bırakmanın gereği var mı?

****

Her çabamız insan içinse, içinde yaşadığımız köy-ilçe toplamından oluşan şehir, neden istendiği gibi önemsenmiyor?

****

Yapılan ve gerekli olan ulaşım için yolları, köprüleri eleştirmiyoruz. Bunlar, elbette ihtiyaçtır.

Şehirlerde bulunan tarihî eserlerin ve kültürel değerlerin durumu ortadadır.

Tarihî yapıların harabiyeti, gizlenemez biçimdedir.

****

Kültürel ve sosyal değerlerin ‘dezenformasyonu’, özünden koparılma hali, teknolojik yeniliklerin ortaya çıkmasıyla izah edilemez, global anlayışa esir kılınma ameliyesi tatlı ve şirin gösterilemez.

****

Her akşam televizyon kanallarındaki haberlerde didişmelerin ülke faydasına olmadığını ifade etmek isteriz.

Reklâm kuşaklarında tüketimi kamçılayan ve Reklâmı yapılan ürünlerin bedelinin de alana yüklendiğini ifade etmeye gerek var mı?

Tartışma programlarında sazı eline her kim alırsa, kendisini en akıllı kimse modunda ifade etmesi, komedinin en âlasıdır.

****

Unvanı önemli değil, sarf edilen cümleler öyle yenilir ve yutulur herze olmaktan çıkıyor, kimi zaman. Aynı kişiler, her şeyden anlıyor ve bize yol gösteriyor. Âdeta maaşlı yalan söyleyen kimseler ya da iyi tiyatrocu, çoğu.

Birinin mavi dediğine öbürü kırmızı der ve saatlerce ömrümüzden her akşam hayat hırsızlığını yapanlar. kim?

****

Kimi zaman politikacıların icrâ ettikleri siyasetin yansıması konuşmaları üzücü hâl almaktadır.

Insanın huzurlu ve mutlu yaşamasını sağlama aracı olması gereken siyaset, mevcut donatılarıyla insana huzurlu ve mutlu bir gelecek sağlama umudunu maalesef vaad etmemektedir.

****

Ne yapmalı?

Ne etmeli?

Ne söylemeli?

****

“Siyaset ve Şehir” bazında yazılar kaleme almanın verdiği sıkıntılarla karşılaşıyoruz, çoğu zaman.

Şehir konulu çalışmalar hanla hamamla, köprüyle sınırlı değildir.

İnsanın yaşam alanı köyü de ilçeyi de içine alan Şehir ile tanımlanır.

****

Ekonomik alanda rahat olmayan insanın geçim sıkıntıları, çok çalışanın az kazandığı ve insanî ihtiyaçlarını yaşam döngüsünde sağlayamadığı günümüzde meydana gelen olumsuzlukların zaman içinde artması kaçınılmazdır.

****

Evine ekmek götüremeyen baba, istediğini çocuğuna yediremeyen anne, sıcak aşa kursağı hasret olan çocuklarına bunu nasıl izah edebilir?

****

Bir kişiye dokuz, dokuz kişiye bir pul, adaletli taksim biçiminde kabul edilemez.

****

SİYASET ve ŞEHİR üzerinde durulması gereken meselelere parmak basma zorunlu husustur.

Toplumda bizi rahatsız eden bir çok olumsuzluğun temelinde ekonomik sıkıntılar yatar. Bunun için müneccimliğe gerek yok. Iktisat alanında prof ya da dr olmanın, durumun vehametini anlamak için gereksiz olduğunu belirtelim.

****

Bu önemsenmediği zaman, fakirlik bizi ahlaksızlığa, hırsızlığa, haksızlığa, yalana, hileye, gaspa, kandırmaya, para için her şeyi yapmayı mubah göstermeye zorlayacaktır.

****

Toplumda âile çözülmeleri, depremi tetikleyen fay kırıkları misali ortada.

Bu hususta yeri ve zamanı geldikçe, kendi düşüncelerimizi izah etmeye çalışırız.

Siyasetin insanı mutsuz etme sanatı haline getirildiğini, yürüdüğümüz ince ve uzun yol olan hayatta tecrübelerimizden bunu bilmekteyiz.

****

Ne yapmalıyız?

Bu soru ya da sorulara ne cevap verirsek verelim, bir elin beş parmağının birbirine uymadığını biliyoruz.

Hiç birimiz bu birbirine benzemeyen beş parmağın aynı elde bir araya geldiğini unutmayalım.

Şehir yazılarımız içinde önemle vurguladığımız bu olacaktır.

Selam ve esenlikle…

Mehmet Ali ABAKAY