Dostlarımdan biri, tavsiyede bulundu: – Hoca, bu şehir için yaptığın hizmeti siyasete aktarsaydın iyi şeyler yapardın. Zatına birkaç teklifin olduğunu ifade ettim. Hatta birkaç dernek üyeliğinden ayrıldığımızı izah ettim. Dostumuz,..
Dostlarımdan biri, tavsiyede bulundu:
– Hoca, bu şehir için yaptığın hizmeti siyasete aktarsaydın iyi şeyler yapardın.
Zatına birkaç teklifin olduğunu ifade ettim. Hatta birkaç dernek üyeliğinden ayrıldığımızı izah ettim.
Dostumuz, sıcak bir teklifte bulundu:
– Önce merkezden bir ilçe başkanlığı. Sonra yavaş yavaş basamakları çıkarsın. İsterseniz, hemen teklifte bulunayım.
Biz ki apartmanın beşinci katına asansör olmadan basamaklardan zar zor çıkan insanız.
****
Teklif gayet makul ve ciddî.
Düşünme zamanı genelde bir hafta.
Ben bir ay istedim.
Bir hafta geçti.
Merhabalar, hâl û hatır sormalar…
Kıramayacağım, bir dostum.
Kalkıp şehre dair hizmetlerimizin meyvesini tam alacakken, bu iş teklifi her şeyi allak bullak edecek gibi.
Mübarek adam, on sene önce olsaydı, bu teklif?
Meğer saç ve sakal beyaz olunca olgunluk ifadesi imiş.
Bilgiyse bilgi…
Emeklilik ise tamam.
Kurul, masana ve keyfine bak.
Bazen alınan oyun sayısı önemli değil.
****
İsim ve patent önemli.
Dur, dedim kendi kendime, dört senede iki yıllık açık öğretimden iki okul daha bitirip öyle antremana başlayayım…
Meğer bir çok sertifika varmış.
Hem uluslararası, deniz aşırı denir ya!…
Oldukça bir reklâm yapmaya gerek yok imiş.
****
Düşünün arabanız, sürücüsü ve korumanız var.
Her şey tamam ve güzel de daha şehir ve merkez ilçe belli değil.
Israr ettim, parti ismi sır gibi saklı.
****
Dostum, oldukça ciddî biri.
Bu partinin ismi üzerine düşündüm, biraz.
Kolay değil, elbette.
Madem ben şehirle ilgileniyorum ve teklif geliyor.
” Şehir Partisi” olamaz mı?
****
Her şey güzel ve iyi de dostlar, kısaltmasını bir türlü denkleştiremedim.
– ŞEP
– ŞEHİP
– ŞEPAR
– ŞEHPAR
Nedense en son kısaltma, akılda daha kalıcı.
Bir itiraz eden olursa, olur:
– Başkanım, aklıma şekerpare geliyor. Rakiplerimiz bizi pastahane olarak sanmasın.
Benim de hoşuma gitmez, bu olabilir itiraz.
****
Üç haftalık zamanımız kaldı.
Mutlaka bir kısa isim bulacağız.
İsmi Şehir Partisi olursa oluşumun, gideceğimiz her şehre dair bir kitap hazırlar, beş- on bin bastırıp dağıtırız.
Seksen bir il, 5.000 oyla çarpılırsa %1 oy oranını yakalarız.
Eğer teklif kabul edilse ne âlâ.
Olmazsa onların bileceği iş.
****
” İş ” dediysek aklımıza geldi.
Uğraşımız edebiyat.
Roman, şiir ve hikaye, makale,..
Arada bir dergi yazıları
Yıllarca gazetelerde köşe hamallığı.
Olmazsa teklife olumlu cevap, yine buradayız.
400.000 kitabın sponsoru mu?
Her bir şehre kitap dediysek ciltli değil, 64 sayfa.
Bu fikir bize ait.
Biz, Şehir Partisi kurmazsak, telif hakkını satabiliriz.
Nihayetinde birçok kaynak kitaba ihtiyacımız var, Sevgili Okur!..
****
Tüm meselemiz bu.
Siyâset mi?
Şehir Partisi’ni bekleyin.
Her şehirden beş bin değil, sadece beş şehir sevdalısı kitap dostu bize yeter.
Fotoğraf: İç Kale Artuklu Kemeri 2010
MEHMET ALİ ABAKAY
