KAR-ZAM-PARA VE DEMAGOKLAR…

Malumunuz gerek valilik gerekse de meteoroloji günler öncesinden şiddetli kar yağışı duyurusu yapmıştı. Yani Valilik Belediyelere ‘Kar geliyor, hazırlığınızı yapın’ uyarısında bulunmuştu. Bu uyarı hem ana hem de alt kademe..

KAR-ZAM-PARA VE DEMAGOKLAR…
Yayınlanma: Güncelleme:

Malumunuz gerek valilik gerekse de meteoroloji günler öncesinden şiddetli kar yağışı duyurusu yapmıştı. Yani Valilik Belediyelere ‘Kar geliyor, hazırlığınızı yapın’ uyarısında bulunmuştu. Bu uyarı hem ana hem de alt kademe belediyeler ile birlikte sağlık, barınma vs daha bir çok yere de eş güdümlü bilgi verilmişti. Mantık zaten olmadan önce bir kriz masası oluşturulması gerekliliğini de göstere, göstere yüksek sesle dillendirmişti ama duymak istemezseniz duymassınız, nafile.

Neyse, gece bastıran şiddetli kar yağışı sabah kalkan vatandaşlara en az 50 Cm ebatında kar sürprizi sundu. Beyaz örtü muhteşem, duygusal selfiler, kartopu oynamalar ve sonra tam da hayata karışma sırası geldiğinde hayatı felce uğratan manzaralar, öğlen saatlerine kadar temizlenmemiş ana artel yollar, işine gidemeyen yüzbinlerce insan ve mağduriyetler.

Kimseyi değil aynı gün sadece kendi yaşadıklarımı özetleyip böyle okkalı, okkalı tokat edasında örnekler vermek istiyorum.

Sabah kalktım, her yer kar ve aracımı kardan kurtarmak isterken yere düştüm. Düştüğüm yerde ayağımın ciddi bir sıkıntı yaşadığını fark ettim ama tabi vücut hala sıcak fark etmedim. Aracımla önce kaya, kaya, dura, çarpa yakınımızdaki sanayi sitesinde bir parçacıya geldim. Adı bende saklı oto yedek parçacısına ve ortalama 100 TL değerinde olan zincirleri 250 TL’ye aldım ve araca taktım. Burda her şeyi fırsat olarak gören ve aç gözlü esnafı görmüş oldum. Daha sonra işlerimi bitirdikten sonra ihtiyaçları almak istedim ama kimse evinden çıkamadığı için her yer kapalı. Fırıncının çırağı bile ekmek getiremez durumda çünkü yolların hali harap, kimse kıpırtdayamıyor. Bata, çıka o darbeli ayakla koştura, koştura ihtiyaçları karşıladım ve evimin yolunu tuttum. Zinciri, bir nevi önlemimin faydasını gördüm ve karda hasar almadan evime ulaştım. Akşamın ilerleyen saatlerinde ayağımdaki sızı artık dayanılmaz bir hal aldığı için 112’yi aradım. 2, 3 Dakika derdimi ilk cevap veren şahısa aktardım ve beni sağlık ekiplerine yönlendirdi. Bu defa sağlık ekipleri müzik dinetisi eşliğinde 14 dakika hatta bekletti, yanıt yok. Tlf kapatıp yine 112’yi aradım ve neden kimsenin cevap vermediğini sordum, beni tekrar bağladılar bu kez de 4, 5 dakika daha müzik dinledim ve biri cevap verdi, durumu izah ettim. Bana Pirinçlik köyünden ambulans yönlendireceklerini söylediler ve tlf kapattık. Aradan 1 saat geçti, ne gelen, ne arayan, ne de soran yok. Bu arada Musco bilmem ne adın isimli bir kas  gevşetici attım. Ambulans bir türlü gelmeyince ben de telefon açıp ambulansı iptal etmek istedim. Bu kez de yetkili kişi başvurumu bulamadı sistemde. 10-15 dakikada öyle geçerken ambulans site girişine gelmiş ve güvenlik arayarak ambulansı bildirdi.

Attığım kas gevşeticinin içindeki bir etken maddede meğersem bende öldürücü düzeyde alerji yapan bir özelliğe sahipmiş. Ambulans ortalama 1, 1,5 saat gibi uzun bir sürede geldi, gelen hemşire arkadaşlara biraz serzenişte bulundum ve böyle olmamalı diye konuşurken ilaç komasına girdim. Adrenalin ve müdahale hayatımı kurtardı, o hemşireleri tanımıyorum ama hayatımı kurtardıkları için kendilerine yürekten teşekkür ediyorum.

112 Hızır Acil Servisin geç gelmesi hayatımı kurtardı ama aynı zamanda bu geç ulaşılmalar ve asılsız ihbarlar aynı anda birçok kişinin ölümüne de neden olabiliyor. 

Ben hayati bir savaş verirken kapımız çalındı ve genç bir bayan sokakta üşüyen hayvanlar için yardım topluyordu. Malum hava soğuk ve insanların duygularını sömürmek için en uygun zaman. Ev ahalisi destek çıktı ve dolandırıldı.

Günün sonunda ortaya çıkan tablo basitte olsa bir durum tespitini de ortaya koyuyor.

KAR’ın gelişi banğır banğır dillendiriliyor, kriz masası oluşturulmuyor ve bir sonraki gün hayat felç. Bu felç oluş sağlık sistemine yansıyor ve insanlar ölüm tehlikeleri atlatıyor. Bunu fırsat bilen esnaf herkesi kandırmak için kolları sıvıyor, iyiliklerden nasiplenen alçaklar ise vatandaşı soyuyor.

Ve o meşhur ve meşğul DEMAĞOĞLAR hala, göz göre,göre, ulu, orta, aleni, aşkere, çırıl çıplaklığa karşın yalanlar diziyorlar. İnsanlar badireler atlatıyor, onlar beyaz karın güzelliğini ve gecedeki yansımalarını anlatıyorlar. Çünkü ya şöminenin başındadırlar ya da sıcak jakuzinin içindedirler. Karla mücadele yokken varmış gibi gösterilir. Hastaneler rezalet boyutundayken ultra bir atkarsiyon halindeymiş imajı çizilir ve envai türlü kurum oyunları…Hepsinin tek bir ağızdan yaptığı demağoji ise ‘Biz çok iyiyiz, harikayız’lar… YALAN vallahi kökü YALAN…

Beyler bu işler Belediye koridorlarında 2 eleman fazla almak için yumruk yumruga kavga etmeye benzemez, bu işler doğrudan temin için yapılan türlü tezgahlara benzemez, bu işler el altından iş satmaya benzemez, bu işler medikal malzeme saltanatına benzemez, bu işler arazi gaspına benzemez, bu işler adam salmaya benzemez. Bu işler ince işlerdir. Ahlak, akıl ve vicdan gerektirir.  

Bu işler ADAMLIK gerektirir, sorumluluk gerektirir, vatanını, insanını sevmekten geçer. Playboylukla, tribüne oynamaya benzemez. Hele, hele haberim yoktularla geçiştirilmez. Ben önceki gün sizin aç gözlülük ve sorumsuzluğunuzdan dolayı ölüyordum. Bu saatten sonra sizi görmezden gelebilirmiyim sizce? 

Yetkilisinden, esnafından, bürokratından vatandaşına herkes bi kendinize gelin artık… Sizin sorumsuzlmuğunuz insanların acı çekmesine, ölmesine ve daha birçok şeye neden oluyor.

Unutmamak lazım ki “Keser döner, sap döner. Gün gelir hesap döner”

Ahmet Beşenk

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.