Sur ilçesinde yaşayan ve kentin en eski el dikimi ayakkabı imalatı ve tamirciliğini yapan İpek, 10 yaşında mesleğe çırak olarak başladı. Meslekte kendini geliştiren İpek, daha sonra Ulu Camii arkasında dükkanını açarak, kendi imalatını yapmaya başladı.
Halk içerisinde sanatı ve ahlakıyla sevilen bir kişiliğe sahip olduğunu söyleyen İpek, işini yaptığından beri müşterilerden hiç tepki almadığını, sürekli dua ve teşekkür aldığını belirtti. Mesleğini severek yaptığını aktaran İpek, “Ayakkabı imalatı ve tamiratı yapıyorum. İşimi yaparken üslubuma ve sanatıma dikkat ediyorum. Çocukluğumda ustalarımdan böyle öğrendim” dedi.
İpek, küçük yaşlarda mesleği ustalarından öğrendiğini ifade ederek, “Ustam derdi; ‘Herkes sanatkar olabilir, ama esnaf olamaz.’ Gelen müşterilere karşı duyarlı, neşeli ve güler yüzlüyüm. Sanatı ustalarımdan öğrendim. Onların tanınmış bir kişilikleri vardı. 10 yaşında berberlikten kunduracılığa transfer oldum. 1960’tan bu yana mesleğimi sürdürüyorum. Sanatımdan hiç şikayetçi olmadım. Bunun yanında sanatta kanaatkarım. 5-10 kuruşa bakmadan işimi yaparım” diye konuştu.
Şimdiki müşterilerinin 30-35 yaşının üstünde olduğuna dikkat çeken İpek, “Gençlerin istediği modeller biraz daha değişiktir. Eski gençler bizim yaptığımız ayakkabıları giyiyorlardı, ama şimdi öyle değil. Gençlerin çoğunluğu şu an spora endeksli” şeklinde konuştu.
Mesleğin kentte son temsilcisi olduğunu söyleyen İpek, “Eskiden benim gibi kundura tamiri ve imalatını yapan çoktu. Ama şimdi sayılan kişilerden olmuşuz. Böyle imalat ve tamir yapan esnafların son kuşağıyız diyebilirim. Son kuşağa girdiğimiz için imalat bitiyor. Artık fabrika ve mağaza devreye giriyor” ifadelerinde bulundu.
