DEVASA HİZMETLER ‘KASITLI’ NEFRETE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR…

Sayın Cumhurbaşkanımız, şu yazdığım satırlar size ulaşır mı, ulaşmazmı bilinmez ama Diyarbakır çok zamandan beridir sizi bağrına basmış, umutlu, umutkar ve asla umudunu yitirmeden size gerçekleri haykırma çabasında. Sizlere gelen..

DEVASA HİZMETLER ‘KASITLI’ NEFRETE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR…
Yayınlanma: Güncelleme:

Sayın Cumhurbaşkanımız, şu yazdığım satırlar size ulaşır mı, ulaşmazmı bilinmez ama Diyarbakır çok zamandan beridir sizi bağrına basmış, umutlu, umutkar ve asla umudunu yitirmeden size gerçekleri haykırma çabasında.

Sizlere gelen raporlar, söylemler ve daha bir çok envai bilginin ihtivasını bilmeme ama benimde bu sokakları arşınlamış, insanlarla yapmış olduğum üç, beş kelamım var, umarım yazım ulaşır.

Diyarbakır tarih boyunca hep sevgi ve şefkati aramıştır ki sizden de bunu isterler öncelikli olarak. Tabi ki bu memlekette hizmetler sayenizde çok şık noktalarda hayat bulsa da İNSANA yönelik O SİHİRLİ DOKUNUŞ bir türlü gerçekleştirilmiyor ya da birileri tarafından istenmiyor.

Hep bir mesafe konuluyor ve hep bir kovulma, uzaklaştırılma hissiyatı, sahiplendiğini hissetmeyen insanlar topluluğu, kitleler, gençler var. İşin nirengi noktası da bu zaten, insana dokunamamak veya dokunmak istenmeme halleri.

Örneğin devasa hastaneler yaptınız, içine çok sayıda doktor, hemşire ve personel yerleştirdiğiniz. Milyarlık cihazlar döşediniz ama işini hakkıyla yapmayan yöneticiler, nöbetten kaçan personeller ya da döner sermayeyi kendine yontan iş güzar yöneticiler atadı yetkilendirilen yetkililerin yetkilendirdikleri. Bu neyin kafası veya neyin nesi bilemem ama bu devasa, dünya çapındaki hizmeti yerle yeksan ediyor bu kalpazan ruhlu işgüzarlar. Sendikacılar ise evlere şenlik, resmen bayram yeri. Habersiz yapılan üye kayıtları, şubelere gelen devasa paralar ve dahası…  

Partilerin il ve ilçe temsilcilikleri büyük, koskocaman umutlarla oluşturduğunuz ama 200 metre ilerisindeki köye gitmeyen, siteye uğramayan veya kimseyi dinlemeyen, dinleme numarası yapma konusunda uzman insan sevgisinden yoksunlar idare etti veya kendi menfaati icabı profesyonel rol kestiler.

İnsanlar hemen, hemen tüm kurumlarla ilgili sorunları olduğu zaman muhattap aradılar, ulaşacak yetkilileri veya görevlileri bulamadılar. Hepsi kafasına göre takılmış hallerde, en basit problemler çözülmeye, çözülmeye devasa sıkıntılara ve nefrete dönüştürülüyor.

Bölgede faaliyet gösteren kosgeb ve benzeri yapıların kimlere öncelik tanıdığı muamma. Kimin eli kimin cebinde, kimin neye ihtiyacı var ya da kimler farklı emeller uğrunda zaten ortada.

Rapor almak için MRHS sistemleri TÜRK TELEKOM hatları üzerinden hiç düşmüyor, randevular alınamıyor. Merak ediyoruz haliyle bunca devasa, olağan üstü hizmete karşın kim bu lmemleketin dinamiklerini işlevsiz kılanlar, sahte rapor furyaları!

Sözüme Karayollarını, DSİ’yi, Belediyeleri ve daha adı olan ama kendileri ortada olmayan onlarca kurum adı verebilirim.

Mesela otogarın etrafını işgal eden Afganlar, Özbekler, Pakistanlılar ve daha birçok pasaportsuz envai kişi var iken Göç idaresini ortada görmememiz gibi.

 Milyar, milyon TL’lik yatırımların hepsi bir harika ama özellikle Diyarbakır özelinde yönetici, idareci ve personel kadrosu olarak atananların yüzde 99’u tabiri yerindeyse memleketi sevmiyor ya da sever gibi yapıyor ya da zaman geçiriyor…

Hele oynanan SİYASİ ayak oyunları var ki akıllara ziyan.  Üretkenliklerini halka, devletimizin hizmetlerini aksettirmeye sarf etse şu siyasal yap bozlar emin olunuz ki Diyarbakır’da Ak Partinin oylarının oranının yüzde 60‘ları, 70’leri bulması hayal değil. Dedik ya samimiyet ve iyi niyet olmalı. Tabi samimiyet, tevazu ve gayret olur ise ki zaten eksik olanda bu sihirli karışım. Daha anlatılacak şok şey var ama…

Dicle Üniversitesi diye bir üniversitemiz var fakat hala ne yapmaya çalıştıklarını anlamış değiliz, gerçi anlatmak, insanlara amaçlarını ulaştırmak gibi bir dertlerinin olduğunu da sanmıyorum. Zira 50 Milyon TL’nin çok üstünde olan laboratuar hala kuş yuvası işlevinde. Dedim ye kimsenin kimseye birşey ifade etme veya insanları kazanma dertleri, gayretleri yok.

Emin olunuz ki kimse yorularak, hak ederek kazanmanın derdinde değil. Kolay yoldan her şeye ulaşmanın gayreti oylarımızın oranını erittikçe eritti. Hangi birini konu edelim ki, tüm kurumlar birbirinden beter.

Artık radikal kararlar alıp, gerçekten de bu memlekete sahip çıkanlarla, kayıplarımızı telafi ederek bir şeyler yapmanın zamanı geldi de geçiyor.

Bir başka deyişle yaptığınız olağanüstü hizmetler yine insanüstü üstü gayretler sarf eden faili belli kimlikler tarafından sabote edilerek ALEYHE evrilmeye çalışılıyor.

Olurda bu yazı size ulaşırsa sayın Cumhurbaşkanım, tespitlerime bir göz atarsanız memleketin kaderini de, hayallerini de, beklentilerini de görmezden gelenleri görme şansımız olur.

Diyorum ki bizim rengimiz belli olsun, gerisini bukalemun olanlar düşünsün.

Sevgi ve saygılarımla

Ahmet BEŞENK

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.